empati

“salça ekmek mi o? bayılırım!”

ilkokul 3’e kadar sınıf öğretmenliğimizi yapmış olan şengül çetin.

bir psikoterapist olarak her davranışı ve yaklaşımını bugün onaylamasam da, bir anımız var ki sırf onun için bile yeri başkadır.

izmir’in oldukça zengin bir muhitinde, zıpır veletlerle dolu bi’ okuldaki nadir fakir çocuklardan biriydim. herkes beslenme çantasında, kekle bisküviyle, meyve suyuyla gelirken; ben gazete kağıdına sarılmış yarım ekmek arası reçel ya da salçayla gelirdim. simit ayran alacak harçlığım olduğu bile sayılıdır. 

bir kış günü teneffüste sıramda salçalı ekmeğimi yerken, aklı az kendi azman iri oğlanlardan biri benimle dalga geçmeye başladı. diğerleri de katıldı buna, topluca zorbalık yapıyorlar. ben de sessiz, sakin, ürkek bi’ oğlandım, gıkım çıkmazdı kolay kolay. bi’ yandan ağlayıp, bi’ yandan göz yaşımın içine aktığı ekmeği yerken sınıfa öğretmen girdi. göz ucuyla baktı bize ama çaktırmadan masasına gitti, bir şeyler ararmış gibi yaptı. döndü, kapıya yürüdü, tam çıkacakken “aaa sen ne yiyosun? salça ekmek mi o? bayılırım!” deyip ekmeğin ucundan azıcık koparıp ağzına attı. “mmmm çok güzelmiş” deyip gitti. 

o an hissettiğim duyguları hala tarif edemem. o hareketiyle duruma hiç müdahale etmeden, en güzel müdahaleyi yaptı. doğrudan beni muhatap aldı, onları ve yaptıklarını görmezden geldi ve tam olarak yaralandığım yerden yüceltti. 

ertesi gün çocukların hemen hepsi salçalı ekmekle geldi okula 😀

(yazıyı kaynağından okumak için tıklayınız.)

bu yazıyı paylaş: